Dava: Tarihi eser kaçakçılığı
Yer: Ağır Ceza Mahkemesi
Olay: Arabanın bagajında Roma dönemi büstler ele geçirilmiştir.
Hakim: “Anlat bakalım Osman.”
Sanık: “Tarlamı sürerken bu kafaları buldum hakim bey, tam müzeye teslim etmek üzere yola çıkmıştım ki tutuklandım. Masumum hakim bey, tahliyemi isterim.”
Hakim: “Osmannnn. Osmannnnnnn. Hatay'da bulduğun kafaları neden İstanbul'daki müzeye teslim etmeye çalışıyorsun.”
Trajikomik mahkeme diyalogları-2
1940'lardan aktarılan bir anı
Yaşlıca bir kadıncağız sanık kısmında durmaktadır. Duruşma uzadıkça uzar. Kadıncağız şişmanlığın ve yaşı nedeniyle, tanık kürsüsüne yaslanıp belini bırakarak ağırlığını bir tarafa vererek durur.
Trajikomik mahkeme diyalogları-4
- Haydi! Yok mu boşanmak isteyen?
Yaşlıca bir kadıncağız sanık kısmında durmaktadır. Duruşma uzadıkça uzar. Kadıncağız şişmanlığın ve yaşı nedeniyle, tanık kürsüsüne yaslanıp belini bırakarak ağırlığını bir tarafa vererek durur.
Hakim: “Hanım düzgün dur!”
Sertliğiyle bilinen bir hakimdir.
Beş dakika sonra kadıncağız dikilmekten yine yorulur, bu sefer ağırlığı öbür tarafa vererek bükük durur.
Hakim: “Hanım düzgün dur!”
Kadıncağız tekrar toparlanır.
Bu olay birkaç kere tekrarlar.
En sonunda hakim yine "Hanım düzgün dur!" dediğinde kadıncağız lafı patlatır:
“Aaaa yeter bea! Mahkeme mi yapıyoruz, fotoğraf mı çektiriyoruz?”
Yavrucum deme!
Bir avukat Amerikan filmlerine özendiği için midir, öz Türkçeci olduğu için midir bilinmez, bir duruşma boyunca hakime "yargıcım" deyip durur. Hani "sayın yargıç" değil de "yargıcım" diyor ki biraz daha Türk ananelerine uysun, hakim bu hitabeti garipsemesin diye. Bir, iki, üç, beş derken hakim en sonunda:
"Ayıp oluyor ama avukat bey!" der.
Avukat şaşırmıştır.
"Ne oldu ki?" diye sorar.
Hakim: “Yaşça büyük olabilirsiniz ama biz de hakimiz bir yerde! Deminden beri yavrucum deyip duruyorsunuz. Yeter ama!”
Trajikomik mahkeme diyalogları-3
Bir hırsızlık olayı olur.
Polis kadına sorar: "Şüphelendiğiniz biri var mı?"
Kadın, "Apartmanda komşularım var ama, bilmiyorum. Dairemin kapısı zorlanmış ve girilmiş" der.
Polis alt kata iner ve yukarıdaki daireyle ilgili sorular sorar.
Adam, "Valla ben su parasını almak için kapıyı çaldım" yanıtını verir. 'Çaldım' lafını duyan polis, adamı alır götürür. İfadesindeki 'çaldım' kelimesinin altını çi...zer, evrakları savcılığa gönderir. Altı çizili kelimeleri okuyan savcı sorar: "Polisteki ifaden doğru mu?" "Evet Savcı Bey" cevabını veren adam, yaptığı hırsızlığı itiraf ettiği gerekçesiyle tutuklanır ve cezaevine gönderilir.
Avukat tutukluluğa itiraz edince, mahkeme başkanı, "Zaten bütün avukatlar da müvekkillerinin suçsuz olduğuna inanır" der.
Avukat ısrarla "Dosyayı okur musunuz?" der. Başkan şöyle bir göz gezdirir. "Eee okudum." Avukat tekrar uyarır, "Bir kez daha okuyun başkanım" Başkan dosyayı bir kez daha okur.. Zile basar.. Kâtibi çağırır... "Çabuk sanığı serbest bırakın!"
Polis kadına sorar: "Şüphelendiğiniz biri var mı?"
Kadın, "Apartmanda komşularım var ama, bilmiyorum. Dairemin kapısı zorlanmış ve girilmiş" der.
Polis alt kata iner ve yukarıdaki daireyle ilgili sorular sorar.
Adam, "Valla ben su parasını almak için kapıyı çaldım" yanıtını verir. 'Çaldım' lafını duyan polis, adamı alır götürür. İfadesindeki 'çaldım' kelimesinin altını çi...zer, evrakları savcılığa gönderir. Altı çizili kelimeleri okuyan savcı sorar: "Polisteki ifaden doğru mu?" "Evet Savcı Bey" cevabını veren adam, yaptığı hırsızlığı itiraf ettiği gerekçesiyle tutuklanır ve cezaevine gönderilir.
Avukat tutukluluğa itiraz edince, mahkeme başkanı, "Zaten bütün avukatlar da müvekkillerinin suçsuz olduğuna inanır" der.
Avukat ısrarla "Dosyayı okur musunuz?" der. Başkan şöyle bir göz gezdirir. "Eee okudum." Avukat tekrar uyarır, "Bir kez daha okuyun başkanım" Başkan dosyayı bir kez daha okur.. Zile basar.. Kâtibi çağırır... "Çabuk sanığı serbest bırakın!"
Trajikomik mahkeme diyalogları-4
Olay 2005 yılında Kadıköy Adliyesinde yaşanmıştır. Becerikli bir katip, mübaşir, hakim ekibine sahip mahkeme kadrosu, boşanma davalarını seri olarak karara bağlamaktadır. Ancak bu arada listeye uyulmamakta, hazır beklemekte olan kim varsa onlara öncelik de verilmektedir. Arka arkaya davalar karara bağlandıktan sonra mübaşire:
“Bizim duruşma vardı”, diye danışan kimse kalmaz.
Mübaşir de hesabı hafiften şaşırdığı için koridora çıkıp bağırır:
- Bilmemkaçıncı bilmemne mahkemesinde davası olan!"...
Kimsecikler üzerine alınmaz.
Mübaşir açık olan kapıdan içeri bakar. Teşkilat tam kadro hazır müşteri beklemektedir. Döner tekrar koridora bağırır:
- Haydi! Yok mu boşanmak isteyen?
Trajikomik mahkeme diyalogları-5
Olay büyükçe bir ilçede geçer.Mübaşir sırayla tarafları duruşmaya çağırmaktadır:
-Davacı Süleyman Karaaaaaa, davalı Mestan Kavaaaak
ikinci duruşma:
-Davacı Ali Söylemeez, Davalı Süleyman Karaaaaa
ÜÇüncü Duruşma:
-Davacı Osman Zor, Davalı Metin Güneyyyy,Tanık Süleyman Karaaa
Dördüncü Duruşma:
-Davacı Süleyman Karaaaa.....
Derken öğlen olur.Hakim biraz de geç kalmış olmanın verdiği sıkıntıyla ve aceleyle koridorda yürürken Süleyman Kara'ya rastlar.
-Ne o Süleyman,sen hala buralarda mısın? Der.
Süleyman Kara:
-Efendim, kasketim vardı; şimdi buralardaydı, bulamıyorum.
Hakim Bey Süleyman'ın lafını yarıda keser:
-Be Süleyman al şu benim foter'i de bi git artık, der.
Trajikomik mahkeme diyalogları-6
Birden çok davada yargılanan tutuklu sanık duruşmaya alınıyor. Lakin duruşması yapılacak davada tutuklu değil.
Yargıç savcıya mütalaasını soruyor..
Yargıç sanık vekili Adnan'a soruyor..
Ve yargıç katibeye "yaz kızım..." diyor...
Mahcup bir eda ile kürsünün önüne kadar ileriliyor ve
Yargıç elinin tersi ile işaret ediyor geç yerine dercesine.. Lakin mübaşir ısrarcı..
Yargıç savcıya mütalaasını soruyor..
-Sanığın tutukluluk halinin devamına....
Yargıç sanık vekili Adnan'a soruyor..
-Sanığın tutukluluk halinin kaldırılmasına...
Ve yargıç katibeye "yaz kızım..." diyor...
"Sanığın tutukluluk halinin devamına.." derken mübaşir devreye giriyor..
Mahcup bir eda ile kürsünün önüne kadar ileriliyor ve
-Efendim efendim..
Yargıç elinin tersi ile işaret ediyor geç yerine dercesine.. Lakin mübaşir ısrarcı..
-Efendim sanık bu dosyada tutuklu değil!
Trajikomik mahkeme diyalogları-7
Olay Iğdır’da MİT, Vilayet, Emniyet Müdürlüğü gibi binaların fotoğraflarını çekerken yakalanan ve ülkeleri adına casusluk yapmakla suçlanan 2 İranlı’nın duruşmasında mahkeme başkanı ile sanıklar arasında yaşanmıştır.
İranlı Mohammad Reza Esmaeilpour Ali Malek ile Mahkeme Başkanı Kahya arasında geçen ilginç diyalog;
Mahkeme Başkanı: Timur Ağrı’nın görüntüleri sizde yakalanan kameradan çıkıyor. Emniyet çıkaramamış MİT geri getirmiş.
İranlı sanık: Bizi gözaltına aldıklarında kamerada sadece fotoğraflar vardı. 5 gün sonra geldiler Timur Ağrı’nın görüntüsü var.
Mahkeme Başkanı: GPS cihazının ne işi vardı? Koordinatları neden kaydettiniz?
İranlı sanık: Şirketimiz istedi. Sadece geliş- gidiş istikametlerini kaydettik.
Mahkeme Başkanı: Yolun belirlenmesi için bu cihaza gerek yok. Google’da hepsi var. Niye uğraşıyorsun? Burada çektiğiniz binalar çoğu bir katlı. 1-2 katlı binaya niye asansör yaptırılsın?
İranlı sanık: İran’da 1-2 katlı belediye binası olmaz hep 4-5 katlıdır. Onlarla kıyaslamak için.
Mahkeme Başkanı: Doğubayazıt’ta İshakpaşa Sarayı’nı gezmediniz mi? Niye sarayın fotoğraflarını çekmediniz?
İranlı sanık: Geç olmuştu gidemedik.
Mahkeme Başkanı: Telefon neden getirmediniz yanınızda?
İranlı sanık: Burada bir 'Alo' deyince 50 lira gidiyor, bu yüzden.
Mahkeme Başkanı: Bu nasıl koca şirket gözünü seveyim? Yanına kamera, GPS cihazı vermiş. Ama dünyayla irtibat kurabileceğin bir telefon vermemiş.
Trajikomik mahkeme diyalogları-8
Nefs-i Müdafa
Hakim: Oğlum elinde bıçak da varmış neden tepsiyle öldürdün adamı?
Sanık: Hakim bey o zaman tepsi müdafa oluyormuş, daha az yersin dediler.
Hakim: Nefs-i Müdafa olmasın o sakın?
Sanık: Ne farkeder, hepsi müdafaa değil mi sonuçta?
Hakim: Götürün bunu, yaz kızım..
Sanık: Tüh! Bilseydim yanımda hafifletici sepetler getirirdim.
Hakim: Oğlum elinde bıçak da varmış neden tepsiyle öldürdün adamı?
Sanık: Hakim bey o zaman tepsi müdafa oluyormuş, daha az yersin dediler.
Hakim: Nefs-i Müdafa olmasın o sakın?
Sanık: Ne farkeder, hepsi müdafaa değil mi sonuçta?
Hakim: Götürün bunu, yaz kızım..
Sanık: Tüh! Bilseydim yanımda hafifletici sepetler getirirdim.
Trajikomik mahkeme diyalogları-9
Olay 2 sene önce Gaziantep Adliyesinde Ağır Ceza mahkemelerinden birinde geçmektedir.
Dava konusu: 2 kişiyi kasten öldürmek suçu.
Dava konusu: 2 kişiyi kasten öldürmek suçu.
Sanık ağırlaştırılmış Müebbet cezası ile yargılanmakta ve o dönem tutuklu yargılanmaktadır. Sanığın yargılanması esnasında Sanık Avukatı hakimden söz alır;
-Sanık Avukatı: Sayın mahkeme; müvekkilimin tutuksuz yargılanmasını ve beraatini istiyoruz!
-Mahkeme Reisi: Avukat Hanım, müvekkiliniz 2 kişiyi öldürmekten yargılanıyor ve suçunu itiraf etti. Siz neye dayanarak tutuksuz yargılanmasını ve beraatini istiyorsunuz anlamadım.
-Sanık Avukatı: Müvekkilim her nekadar suçunu itiraf etmiş ise de ceza evinde canı çok sıkılmaktadır bu nedenle tutuksuz yargılanıp beraat vermenizi istiyorum.
Trajikomik mahkeme diyalogları-10
Dört çocuk, (onbeş onaltı yaşlarında) oto çaldıkları gerekçesiyle yakalanmışlardır. geceyi çocuk büroda geçirdikten sonra öğle civarı savcı karşısına çıkartılmışlardır. Savcı ile aralarında geçen diyalog:
Savcı: Neden çaldın arabayı?
Sanık: Çalmadım efendim. yanlış parketmişti, düzeltmek için bindik arkadaşlarla.
Savcı: Sana mı düştü düzeltmek? Sonra?
Sanık: Sonra da binmişken gezdik.
Savcı: Neden çaldın arabayı?
Sanık: Çalmadım efendim. yanlış parketmişti, düzeltmek için bindik arkadaşlarla.
(Arabanın kapısı bir şekilde açılmış ve araba düz kontak yaptırılmıştır)
Savcı: Sana mı düştü düzeltmek? Sonra?
Sanık: Sonra da binmişken gezdik.
Çalmak kamu adına takip edilen cezası ağır bir suçken, kullanma amacı ile almak kovuşturması şikayete bağlı cezası çok hafif bir suçtur. Şikayet de yoksa ya da geri alınmışsa dava düşer. Bundan dolayı bütün oto hırsızları bir sürüp bırakmak için almışlardır otomobilleri.
Trajikomik mahkeme diyalogları-11
İki sanığın yargılandığı mahkeme devam etmektedir. Celse başlayalı yaklaşık 4-5 dakika kadar olmuşken, hani filmlerde davayı basıp "durun herşeyi anlatacağım" diyen son dakika adamı vardır ya onun gibi bir ses işitilir celseyi baştan beri takip eden bir kişiden;
- Durun!!
Hakim: Ne oldu?
- Ben bunların avukatıyım.
Hakim: Kaç dakika oldu, yeni mi farkına varıyorsun?
- Valla ben müvekkillerimi şikayetçi sanıyordum, meğer sanıklarmış.
Hakim: Tövbe tövbe, bunca yıllık hakimim böylesini de ilk defa görüyorum, pes!
- Durun!!
Hakim: Ne oldu?
- Ben bunların avukatıyım.
Hakim: Kaç dakika oldu, yeni mi farkına varıyorsun?
- Valla ben müvekkillerimi şikayetçi sanıyordum, meğer sanıklarmış.
Hakim: Tövbe tövbe, bunca yıllık hakimim böylesini de ilk defa görüyorum, pes!
Trajikomik mahkeme diyalogları-12
Yer İç Anadolu'da bir il. Asliye Ceza Mahkemesinde bir davada (şehir merkezinde oturmasına rağmen) bir türlü gelmeyen ve getirtilemeyen tanık nihayet duruşma salonuna getirilir. Şahit kelepçelidir ve görevliler polis yerine jandarmadır.
Kimlik tespitinden önce hakim:
Jandarmalardan birisi:
Hakim: O zaman polis niye getirmedi, hem niçin elleri kelepçeli, çözün ellerini!
Jandarma: Efendim bu şahıs polisten korkuyormuş, polisi görünce kaçıyor, yakalanınca da güçlük çıkarıyormuş, bu yüzden biz getirdik.
Hakim: Peki kelepçe ne oluyor ?
Jandarma: Yolda rahat durmadı, mecburen kelepçe vurduk..
Hakim: Allah, allah..
Hakim şahide döner:
Şahid: Ben bu jandarmadan şikayetçiyim.
Hakim: Niye ne oldu ?
Şahid: Beni vurdular..
Hakim ,"bana vurdular" diye anlar ve sorar:
Şahid, bir jandarma erini göstererek:
Şahidin görünürde yarası yoktur. Ayakta durmaktadır. G3 tüfeği ile vurulsa mutlaka ölür veya ağır yaralanır.
Jandarma araya girer :
Kimlik tespitinden önce hakim:
- Demek cezaevindeymişsin.. Biz de diyoruz bu adam niye gelmiyor..
Jandarmalardan birisi:
- Hayır efendim cezaevinden getirmedik, karakoldan aldık geldik.
Hakim: O zaman polis niye getirmedi, hem niçin elleri kelepçeli, çözün ellerini!
Jandarma: Efendim bu şahıs polisten korkuyormuş, polisi görünce kaçıyor, yakalanınca da güçlük çıkarıyormuş, bu yüzden biz getirdik.
Hakim: Peki kelepçe ne oluyor ?
Jandarma: Yolda rahat durmadı, mecburen kelepçe vurduk..
Hakim: Allah, allah..
Hakim şahide döner:
- Niye polisten korkuyorsun, hem niye rahat durmuyorsun ?
Şahid: Ben bu jandarmadan şikayetçiyim.
Hakim: Niye ne oldu ?
Şahid: Beni vurdular..
Hakim ,"bana vurdular" diye anlar ve sorar:
- Nerene vurdular ?
Şahid, bir jandarma erini göstererek:
- Bu beni vurdu. Bir ateş etti (göğsünü gösterek) burdan vurdu arkadan çıktı.
Şahidin görünürde yarası yoktur. Ayakta durmaktadır. G3 tüfeği ile vurulsa mutlaka ölür veya ağır yaralanır.
Jandarma araya girer :
- Efendim yalan söylüyor hem tüfekte mermi yok.
Sonunda şahidin deli olduğu anlaşılır..
Trajikomik mahkeme diyalogları-13
Bakırköy Adliyesinde geçen bir Ağır Ceza Mahkemesi.
Suç: Uyuşturucu kaçakçılığı
Sanık hakime inanarak;
Sanık: Tamam hakimim.
Hakim tok bir ses tonu ile bombayı patlatır.
Trajikomik mahkeme diyalogları-19
Suç: Uyuşturucu kaçakçılığı
İki yabancı sanık havaalanında eroin dolu çantayla yakalanmışlardır. Sanıklardan bir tanesi hakikaten çok samimidir ve yanındaki arkadaşının kurbanı olmuştur. Diğer sanık ise fazlasıyla uyanıktır ve ifadesinde “içinde yasak bir şey olduğunu biliyordum ama uyuşturucu olduğunu bilmiyordum” demiştir.
Eski DGM hakimlerinden olan mahkeme hakimi ise çok renkli biridir.
Sanık elini kaldırır ve söz ister.
Sanık: (Bozuk bir Türkçe ile) Sayın hakimim valla billa benim bir şeyden haberim yok, ne olur inanın bana. Hepsi bunun yüzünden oldu (arkadaşını işaret eder, hatta arada ermenice çıkışır.)
Hakim: Oğlum tamam! Allah allah.. Çıkın şimdi dışarı, ara veriyoruz. karar vereceğiz, çağırınca gelirsin.
Sanık: Ama hakimim ben suçsuzum!
Hakim: Fesupanallah! Oğlum, gel istiyorsan beraber verelim kararı.. Gel, yanaş istersen kürsüye!
Sanık hakime inanarak;
Sanık: Tamam hakimim.
Hakim tok bir ses tonu ile bombayı patlatır.
Hakim: Oğlum.. oğlum. Oğlum bak git!!
Trajikomik mahkeme diyalogları-14
Sanık, çarşının ortasında bir kahvehanede hasımlarıyla tartışırken, hasmı kafasına tabure ile vurur ve caddeye kaçar. Sanık da silahını çekerek caddeye çıkar ve rastgele on beş el ateş eder. Hasmını vuramaz ama olayla ilgisi olmayan dört esnaf bu atışlar neticesinde yaralanır.
Trajikomik mahkeme diyalogları-16
Yaralananlardan birisinin çek senet işiyle uğraşan biri olduğu söylenmektedir.
Duruşmadan önce sanığın ailesinin girişimleri ile bir miktar para karşılığında müştekiler şikayetçi olmayacaklarına ikna edilirler.
Duruşmada başkan müştekilere tek tek sorar:
Başkan: Olay nasıl oldu?
Müşteki olayı anlatır.
Başkan: Şikayetçi misin?
Müşteki: Hayır.
Başkan: Aranızda önceden husumet var mıydı?
Müşteki: Yoktu.
Bu şekilde üç müşteki ile diyalog geçer. En sona kalan müşteki ise tip ve konuşma bakımından da tam bir suç örgütü lideridir.
Başkan: Olay nasıl oldu?
Müşteki olayı anlatır.
Başkan: Şikayetçi misin?
Müşteki: Hayır.
Başkan: Aranızda önceden husumet var mıydı?
Müşteki ağzını yayarak: Valla başkanım, bizim açımızdan yoktu. Kendisinin varsa söylesin, sosyal hayatta ona göre davranalım.
Trajikomik mahkeme diyalogları-15
Dava konusu: Karşılıksız Çek
Hakim: Sizin beyanlarınız davanın sonucu için çok önemli. Bu hususta doğruları söyleyeceğinize yemin eder misiniz?
Tanık: Yemin ederim.
Hakim: Olayda şöyle şöyle olduğu..
Tanık: Efendim benim o olayla bi alakam yok ki!
Hakim: Peki ödemenin şöyle şöyle yapıldığı..
Tanık: Biz o işi avukatımıza havale ettik hiç birinden haberim yok.
Hakim: Ya avukat hanım siz bunu neye tanıklık etmesi için getirdiniz?
Avukat: .....
Hakim: Peki siz söyleyin avukat hanım. ödemenin şöyle böyle yapıldığı...
Avukat: Tanığa sorulsun.
Tanık: Ben bilmiyorum avukata sorun!
Hakim: Avukatın dosyadan haberi yok, tanığın tanık olduğu olaydan haberi yok. Ömrümü yediniz! Sil kızım bütün zaptı. Dosyanın bilirkişiye tevdiine..
Hakim: Sizin beyanlarınız davanın sonucu için çok önemli. Bu hususta doğruları söyleyeceğinize yemin eder misiniz?
Tanık: Yemin ederim.
Hakim: Olayda şöyle şöyle olduğu..
Tanık: Efendim benim o olayla bi alakam yok ki!
Hakim: Peki ödemenin şöyle şöyle yapıldığı..
Tanık: Biz o işi avukatımıza havale ettik hiç birinden haberim yok.
Hakim: Ya avukat hanım siz bunu neye tanıklık etmesi için getirdiniz?
Avukat: .....
Hakim: Peki siz söyleyin avukat hanım. ödemenin şöyle böyle yapıldığı...
Avukat: Tanığa sorulsun.
Tanık: Ben bilmiyorum avukata sorun!
Hakim: Avukatın dosyadan haberi yok, tanığın tanık olduğu olaydan haberi yok. Ömrümü yediniz! Sil kızım bütün zaptı. Dosyanın bilirkişiye tevdiine..
Trajikomik mahkeme diyalogları-16
Yer: Çocuk ağır ceza mahkemesi.
Suç: Gasp
Olayın şöyle de bir özelliği var ; suçu üç kişi işliyor ve bunlardan yalnızca biri 18 yaşından küçük olduğu yani ceza kanunu' na göre çocuk olduğu için yalnızca bu kişinin dosyası var. Diğerlerinin dosyası ağır ceza mahkemesi 'nde.
Başkan, şikayette bulunanın içeri alınmasını söyler ve diyalog başlar;
Şikayetçi: Efendim, çocuk olduğunu yeni öğrendim, ceza almasını istemiyorum, şikayetçi değilim.
Başkan: Peki olayı anlatın biraz.
Şikayetçi: Gece otobüsten indim eve gidiyorum, köşe başında oturan birisi ıslık çaldı, akabinde de iki kişi önden, ıslık çalan kişi de arkadan yaklaşıp üzerimde telefon, para ne varsa vermemi söylediler.
Başkan: Başka bir suç unsuru teşkil eden bir davranışta bulundular mı?
Şikayetçi: İçlerinden birisi bıçak çıkarıp '' sokarım bak! '' anlamına gelecek şekilde salladı.
Başkan: Sen n'aptın peki ?
Şikayetçi: Silahımı çıkarttım, '' polis, kımıldamayın! '' dedim. Ayrıldılar, bir tanesinin peşine düştüm, onu da kaybettim.
Savcı: Desene cami duvarına işemeye benziyor bunların yaptığı.
Trajikomik mahkeme diyalogları-17
Suç: Gasp
Olayın şöyle de bir özelliği var ; suçu üç kişi işliyor ve bunlardan yalnızca biri 18 yaşından küçük olduğu yani ceza kanunu' na göre çocuk olduğu için yalnızca bu kişinin dosyası var. Diğerlerinin dosyası ağır ceza mahkemesi 'nde.
Başkan, şikayette bulunanın içeri alınmasını söyler ve diyalog başlar;
Başkan: Olay hakkında zaten daha önce verilmiş ifadeleriniz var. Ne söyleyeceksiniz?
Şikayetçi: Efendim, çocuk olduğunu yeni öğrendim, ceza almasını istemiyorum, şikayetçi değilim.
Başkan: Peki olayı anlatın biraz.
Şikayetçi: Gece otobüsten indim eve gidiyorum, köşe başında oturan birisi ıslık çaldı, akabinde de iki kişi önden, ıslık çalan kişi de arkadan yaklaşıp üzerimde telefon, para ne varsa vermemi söylediler.
Başkan: Başka bir suç unsuru teşkil eden bir davranışta bulundular mı?
Şikayetçi: İçlerinden birisi bıçak çıkarıp '' sokarım bak! '' anlamına gelecek şekilde salladı.
Başkan: Sen n'aptın peki ?
Şikayetçi: Silahımı çıkarttım, '' polis, kımıldamayın! '' dedim. Ayrıldılar, bir tanesinin peşine düştüm, onu da kaybettim.
Bu noktada savcı giriyor araya ve ;
Savcı: Desene cami duvarına işemeye benziyor bunların yaptığı.
Trajikomik mahkeme diyalogları-17
Tarih: 21 aralık 2012
Davacı vekili: Bilmiyorum efendim.
Hakim: Madem dosyanın kesinleştiğini bilmiyorsunuz niye kıyamet sabahı dokuz buçuk'ta buraya geliyorsunuz? (şaka)
Davacı vekili: ....
Hakim: (Avukata dönerek) Avukat bey, siz biliyor musunuz?
Avukat: (Hiçbir fikri olmamasına rağmen sırf duruşmayı ertelensin diye) Henüz kesinleşmedi efendim.
Hakim: O dosya kesinleşmesini beklemek gerekir mi sizce?
Davacı vekili: Bilmiyorum efendim.
Avukat: Hiçbir fikrim yok efendim. o dosyayı başka bir meslektaş takip ediyor.
Hakim: Ya her şeyi anlıyorum da tom cruise niye türkiye'ye geliyor? Hristiyanlıkla mayalar'ın bir bağlantısı yok ki.
Avukat: Zaten tom cruise hristiyan değil scientologist efendim.
Hakim: O ne ya?
Avukat: Uzaylılara tapıyorlar işte.
Hakim: İyi günler avukat bey.
Avukat: İyi çalışmalar efendim.
Trajikomik mahkeme diyalogları-18
Yer: İstanbul Asliye ticaret mahkemesi
Hakim salona geldiği gibi daha yerine oturmadan kıyametle ilgili şakalar yapmaya başlar.
İlk duruşmayı alır, bir yandan duruşmayı yapar bir yandan kıyametle ilgili şakalara. devam eder. (Duruşmayı en fazla 13:11 saatine erteleyebilirmiş, o saatte kıyamet kopacakmış gibi şakalar..) İlk duruşma biter, mübaşir isimleri okuyunca avukat kendi masasına yönelir. Hakim dosyayı alarak sorar;
Hakim: ... fikri sınai haklar ... mahkemesi'nin dosyasını bekliyormuşuz. (davacı vekiline dönerek) Kesinleşti mi o dosya avukat hanım?
Davacı vekili: Bilmiyorum efendim.
Hakim: Madem dosyanın kesinleştiğini bilmiyorsunuz niye kıyamet sabahı dokuz buçuk'ta buraya geliyorsunuz? (şaka)
Davacı vekili: ....
Hakim: (Avukata dönerek) Avukat bey, siz biliyor musunuz?
Avukat: (Hiçbir fikri olmamasına rağmen sırf duruşmayı ertelensin diye) Henüz kesinleşmedi efendim.
Hakim: O dosya kesinleşmesini beklemek gerekir mi sizce?
Davacı vekili: Bilmiyorum efendim.
Avukat: Hiçbir fikrim yok efendim. o dosyayı başka bir meslektaş takip ediyor.
Hakim: Ya her şeyi anlıyorum da tom cruise niye türkiye'ye geliyor? Hristiyanlıkla mayalar'ın bir bağlantısı yok ki.
Avukat: Zaten tom cruise hristiyan değil scientologist efendim.
Hakim: O ne ya?
Avukat: Uzaylılara tapıyorlar işte.
Hakim: İyi günler avukat bey.
Avukat: İyi çalışmalar efendim.
Trajikomik mahkeme diyalogları-18
Yer: Ağır ceza mahkemesi
60 küsür yaşlarında ufak tefek kel dişsiz bi amca hapisaneden çıkmış gelmiş, el pençe divan hakimin karşısında, tepesinde de iki tane jandarma eri, amca tanık olarak dinlenecek. Mevzu cinayet, sanık mahmut isimli birisi;
Tanık Amca: Efendim ben mahmut'tan şüpheleniyodum ama mahmut değilmiş, biz o gece taksim'de berabermişiz, Ben unutmuşum.
Hakim: Daha önce 'benim bıçağımı almış gidip cinayet işlemiş' diyodun?
60 küsür yaşlarında ufak tefek kel dişsiz bi amca hapisaneden çıkmış gelmiş, el pençe divan hakimin karşısında, tepesinde de iki tane jandarma eri, amca tanık olarak dinlenecek. Mevzu cinayet, sanık mahmut isimli birisi;
Tanık Amca: Efendim ben mahmut'tan şüpheleniyodum ama mahmut değilmiş, biz o gece taksim'de berabermişiz, Ben unutmuşum.
Hakim: Daha önce 'benim bıçağımı almış gidip cinayet işlemiş' diyodun?
Tanık: Valla evet ama biz biraz alkol almıştık, ben uyanıp bunu yanımda göremeyince bıçağımı da bulamayınca bu işlemiştir cinayeti dedim, yüzünde de çizikler vardı zaten. Ama biz gece 4'e kadar içmişiz sonra parkta uyumuşuz, bu sonra gitmiş. Ben alkolden saati fark etmemişim.
Hakim: Cinayet saatinde seninleydi yani?
Tanık: Evet efendim. Ben şimdi de Hüseyin'den şüpheleniyorum. O yapmıştır, ifade verirken aklıma gelmedi ama zaten onu adamı 3 sene önce de bıçaklamıştı.
Hakim: Mahmut'u mu bıçaklamıştı?
Tanık: Yok ölen adamı bıçaklamıştı. 3 sene önce.
Hakim: (O sırada mübaşir gelir gider dosyalar karıştırılır hakim kopar olaydan) Yeni mi bıçaklamış bu ölüm olayından mı bahsediyosun?
Tanık: Yok efendim 3 sene önce bu bıçaklamıştı, ölmedi o zaman, şimdi bi daha bıçaklamıştır.
Hakim: Yahu kardeşim böyle iş mi olur, mahmut diyosun mahmut'u tutukluyoruz, şimdi de mahmut değil hüseyin diyosun, çocuk muyuz biz? (savcıya dönüp) Savcı bey bakın iddia makamı sizsiniz ama bu adam sizden daha efektif çalışıyor maşallah.
Tanık: Yok efendim bu sefer kesin şüpheleniyorum. Yani adamı üç sene önce de bıçaklamıştı gidin otopside bakın kalçasında. Eğer öyleyse %90 Hüseyin'den şüpheleniyorum ben.
Hakim: Peki tamam tamam.
Trajikomik mahkeme diyalogları-19
Dava: Boşanma davası.
Tarafların avukatı yok. Birkaç duruşma geçip de sonuç alamayınca anlaşmaya karar vermişler. Hakim son beyanlarını alıyor:
Taraflar: Evet anlaştık biz.
Hakim: (Kadına döner) Var mı maddi talebin?
Kadın: Nasıl yani?
Hakim: Maddi olarak istediğin bir şey var mı?
Kadın: (yüzünde bir kurnazlık belirir) Neleriniz var?
Hakim: (Köpürür) Ne demek neleriniz var, hediye mi dağıtıyoruz biz burada! Çıkın dışarı, boşamıyorum sizi.
Kadın: Tamam tamam hakim bey, hiçbir talebim yok, n'olur boşayın bizi.
Hakim: 10 dakika sonra tekrar alacam sizi duruşmaya, adam gibi anlaşıyorsanız anlaşın.
Trajikomik mahkeme diyalogları-21
Tarafların avukatı yok. Birkaç duruşma geçip de sonuç alamayınca anlaşmaya karar vermişler. Hakim son beyanlarını alıyor:
Hakim: Anlaştınız ve boşanmak istiyorsunuz, doğru mu?
Taraflar: Evet anlaştık biz.
Hakim: (Kadına döner) Var mı maddi talebin?
Kadın: Nasıl yani?
Hakim: Maddi olarak istediğin bir şey var mı?
Kadın: (yüzünde bir kurnazlık belirir) Neleriniz var?
Hakim: (Köpürür) Ne demek neleriniz var, hediye mi dağıtıyoruz biz burada! Çıkın dışarı, boşamıyorum sizi.
Kadın: Tamam tamam hakim bey, hiçbir talebim yok, n'olur boşayın bizi.
Hakim: 10 dakika sonra tekrar alacam sizi duruşmaya, adam gibi anlaşıyorsanız anlaşın.
Taraflar dışarı çıkarken hakim kendi kendine söylenir: Yargılama mı yapıyoruz, hediye mi dağıtıyoruz belli değil. Utanmasalar kutumuzu aç diyecekler..
Trajikomik mahkeme diyalogları-20
Çocuk mahkemesi'nde geçen basit bir yaralama davası.
Hakim : Bak, baban ne diyor? Derslerin kötü mü etkilendi senin?
Mağdur çocuk : Evet, hakim bey. ilk dönem 7 zayıfım vardı, ikinci dönem 6'ya indirmiştim. Şimdi hiç kendimi derslere veremiyorum. O olay mahvetti beni.
Hakim : Belli belli!
Mağdurun Babası : Hakim bey, çocuğumun bu olaydan sonra psikolojisi bozuldu. Tam dersleri düzelmişti, istediğimiz gibi gidiyordu. Bir anda her şey tepe taklak oldu.
Hakim : Bak, baban ne diyor? Derslerin kötü mü etkilendi senin?
Mağdur çocuk : Evet, hakim bey. ilk dönem 7 zayıfım vardı, ikinci dönem 6'ya indirmiştim. Şimdi hiç kendimi derslere veremiyorum. O olay mahvetti beni.
Hakim : Belli belli!
Trajikomik mahkeme diyalogları-21
Yer: Sulh hukuk mahkemesi
Her halinden ilk 5 duruşma tecrübesinden birini yaşadığı belli bir stajyer avukat, davalı vekili olarak hazır.
- davayı takip ediyor musunuz avukat bey? (Usul hükümleri uyarınca, davacı duruşmaya mazeretsiz olarak
katılmaz, davalı da davayı takip etmeyeceğini bildirir ise dosya işlemden kaldırılır.)
- Davalı vekilinden soruldu, davacı tarafından takip edilmeyen davayı biz de takip etmiyoruz. Humk 409. maddesi gereğince davanın işlemden kaldırılmasına karar verilsin.
Her halinden ilk 5 duruşma tecrübesinden birini yaşadığı belli bir stajyer avukat, davalı vekili olarak hazır.
Davacı vekili duruşmaya katılmamış, mazeret de sunmamış.
Hakim zaptı yazdırdıktan sonra davalı vekiline döner:
- davayı takip ediyor musunuz avukat bey? (Usul hükümleri uyarınca, davacı duruşmaya mazeretsiz olarak
katılmaz, davalı da davayı takip etmeyeceğini bildirir ise dosya işlemden kaldırılır.)
Avukat panik halinde önündeki dosyayı karıştırarak,
- Tabi, tabi efendim ediyoruz. Üzerimize düşen ara kararları yerine getirmişiz.
Hakim gözlüklerinin üzerinden avukatı süzer ve gözünü avukattan bir an olsun ayırmadan;
- Davalı vekilinden soruldu, davacı tarafından takip edilmeyen davayı biz de takip etmiyoruz. Humk 409. maddesi gereğince davanın işlemden kaldırılmasına karar verilsin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder