Karşılıklı çıkarları gözeterek gelişen ilişki biçimi olarak tanımlayacağımız ahbap çavuş kültürü; içinde şark kurnazlığını, çıkarcılığı, çıkar sonrası vefasızlığı ve samimiyet yozlaşmasını da içeren bir deyimdir. Birey olmakta zorlanan kişilerin; hemşericilik, particilik, bölgecilik, mezhepçilik gibi ortak paydalardan değer nemalanmasıdır ahbaba çavuş kültürü.
Ahbap çavuş kültürü o kadar yaygın ve içselleşmiştir ki üst düzey işler için değil halden taze balık alacaksan bile araya tanıdık koymak gerekmektedir. Ahbap çavuş kültürünün köklerinde; “Torpil geçmek” “Dayısı olan dayısına dayanır” “Dayısı var” “Mahkemede dayın varsa korkma” “Arkalı köpek kurdu boğar” “Arkası güçlü” “Bizim arpalık” “Bizim kötümüz elin iyisinden iyidir” “Bizim adamımız” gibi deyimler yatar.
Ahbap çavuş kültüründe ne yetenekte olduğun ve neyi başardığından ziyade kimlerden olduğun ve kimleri tanıdığın önemlidir. Bir kişiyle tanışırken geleneksel olarak diyalog “Nerelisin hemşerimle başlar, kimlerdensin ve kimleri tanıyorsun?” şeklinde devam eder. Bu durum aslında insan ilişkilerinde önceliklerimizi belirleme bakımından ciddi bir ölçüt niteliği taşımaktadır.
Ahbap çavuş kültürü meşru dairede bir tanışma, kaynaşma ve dayanışma yönünde kullanıldığında faydalıdır. Kırsal kesimden büyük şehre gelmiş insanın şehir hayatının zorluklarına karşı hemşerilik bağıyla hayata tutunması doğal bir tutumdur. Meşru bir hakkı elde edebilmek için çıkan engeller karşısında insanın yakınlarından yardım talep etmesinde de yadırganacak bir durum yoktur. Kişinin hemşerisi, akrabası ve tanıdıklarıyla sosyal, kültürel, ekonomik etkileşim içinde olması ve kendini geliştirmesi de olumlu bir yaklaşımdır.
Ahbap Çavuş Kültürü Hukuk Kültürünü Geçerse
Bizim burada yazı konusu yaptığımız hukuki ya da ahlaki olmayan taleplerin ahbap çavuş ilişkisi içinde halledilmesidir. Diğer bir deyimle hukuk kültürünün yerine ahbap çavuş kültürünün ikame edilmesidir. İşte bu noktada kurallar ve kurumlar yerli yerine oturmamakta ve hukuk devleti yerine aşiret devlet ortaya çıkmaktadır.
Kişiler ahbap çavuş kültürüyle kuralları çiğnediğinde, haklı ile haksız yer değiştirmektedir. Diğer yandan kurumlar kişiselleşerek, kişilerin kurumlara güveni kalmamakta sadece tanıdığı, akrabası, hemşerisi varsa o kişiler o kurumlardan düzgün hizmet alma imtiyazına sahip olmaktadır. İktidar olma arzusu bile hukuk kurallarıyla ülkeyi yönetmekten ziyade, ahbap çavuş kültürüyle devlet rantını yandaşlara paylaştırma düşüncesine dayanmaktadır.
Dikey Ahbap-Çavuş İlişkisi
Ahbap çavuş kültüründeki ilişikleri; dikey ahbap çavuş ilişkisi, yatay ahbap çavuş ilişkisi olarak sınıflandırmak mümkündür. Dikey ahbap çavuş ilişkisinde örneğin bir torpil konusunda bir torpil yapan üst düzey biri birde torpilden yararlanan bir ast kişi bulunur. Torpili yapan Bakan, milletvekili, bürokrat ya da ekonomisi güçlü hatırı sayılır kişi olabilir. Bu bir kanaat önderi, bir cemaat lideri, ya da tarikat şeyhi de olabilir.
Ahbap çavuş kültüründe tipik bir yol olan torpil kullanımı bu torpili yapan kişiye ne kazandırır?
1. Prestij sahibi yapar. Önemli adam statüsü kazandırır. Çünkü torpil sahibinin keremine mazhar olmak isteyen kişiler onun yörüngesine girerler. Suni de olsa ilgi ve itibar gösterilir.
2. Torpil yapmak en önemli siyasi yatırım aracıdır. Bürokrasiden gelen kişiler siyasete atılmak istiyorlarsa hemşerilerinin tayin, terfi, işe adam yerleştirme, hastane işleri gibi konularında yardımcı olmaları beklenir.
3. Siyasetle uğraşan bir dostum bana eğer siyasete gireceksem memlekete sık gidip, önüne gelene kart dağıtıp, hemşerilerimin Ankara’daki işlerine yardımcı olmamın siyasi hedefte önemli bir yöntem olduğunu söylemişti.
4. Torpille iş yapmak bir güç gösterisidir. İnsanlar işlerini mevzuat doğrultusunda yaptıklarında bunu bir övünç kaynağı olarak anlatmazlar. İnsanlar kuyrukta bekler iken müdürün odasına oturup, ayak ayaküstüne atarak, çay içerken işlerinin halledilmesini övünerek anlatmaktaki mesaj şudur. Ben kuralların üstündeyim. Ben kuyrukta bekleyen insanlardan üstünüm.
4. Torpille iş yapmak bir güç gösterisidir. İnsanlar işlerini mevzuat doğrultusunda yaptıklarında bunu bir övünç kaynağı olarak anlatmazlar. İnsanlar kuyrukta bekler iken müdürün odasına oturup, ayak ayaküstüne atarak, çay içerken işlerinin halledilmesini övünerek anlatmaktaki mesaj şudur. Ben kuralların üstündeyim. Ben kuyrukta bekleyen insanlardan üstünüm.
Torpilden yararlananlar bakımından bu yol neden tercih edilir?
1. Çalışmadan, yorulmadan, hak edilmeyen bir sonuca ulaşmanın cazibesi vardır. Bu durum bir çeşit milli piyango gibidir. Kendisinde çalışma ve yetenek olarak, karşılığı olmamasına rağmen bir hak elde etmek, erdemsiz ve cahil insan için oldukça sevindiricidir.
2. Torpilden yararlanarak “Benim arkam var, benim çevrem güçlü” mesajı vermek, zayıf ve kişiliksiz insanları onare eder. Kağnının gölgesinde yatan it, ne büyük gölgem var diye övünürmüş ya.
3. Çalışarak ve yeteneğini kullanarak artı bir değer elde edememiş kişi torpil sayesinde caka satar, adamlık taslar. Birilerinin adamı olarak değer ve kişilik bulduğunu düşünür.
Yatay Ahbap-Çavuş İlişkisi…
Yatay ahbap çavuş ilişkisinde ise; bir çeşit eşitler arası haksız işlemlerin takas edilmesidir. Bir torpil takasıdır. Yani sen benim için haksız bir şeye göz yum ben senin için. “Al gülüm ver gülüm” yapalım. Özellikle taşrada hastanenin başhekimi, emniyet müdürü, askerlik şube başkanı gibi birim amirleri arasında ahbap çavuş ilişkisi sıkı olur. Zaten şehir kulübünde hep beraberlerdir.
Diyelim emniyet müdürü hasta olmayan biriyle ilgili rahatlıkla rapor talebinde bulunur. Başhekim rahatlıkla bir trafik suçunda emniyetin göz yummasını isteyebilir. Bu tür ahbap çavuş ilişkisi o kadar kanıksanmıştır ki yapanlar bunu asla yadırgamazlar. Çünkü asıl olan hukuk kültürü değil ahbap çavuş kültürü anlayışıdır.
Ne Yapmalıyız?
1. Okul eğitiminde ahlak ve hukuk bilincinin geliştirilmesine büyük önem vermeliyiz.
2. Haklının hakkını aldığı, suçlunun cezasını çektiği, eşitler arası dengenin bozulmadığı bir adalet düzenini hem yönetimde hem mahkemelerde yerleştirmeliyiz.
3. Hukuku çiğneyerek salt ahbap çavuş ilişkisiyle hak elde edenleri hoş görmeyecek sosyal bir kültür yapısına sahip olmalıyız. Toplum haksız insanları kahraman değil suçlu görmeli ki bunlar toplumda boy gösteremesin.
4. Kurumlara güven duygusu geliştirilmelidir. Hastaneye giden ille tanıdık hemşire, hasta bakıcı, doktor arayışında olmamalıdır. Kurumlar kişiselleşmemelidir.
5. Hukuka uyanlar hukuka uymayıp ahbap çavuş kültürüne başvuranlardan daha karlı çıkmalıdır. Dürüstlük bedeli ağır bir meziyet olmamalıdır.
6. Erdem-çıkar ikileminde erdemi tercih edecek kalitede insanların yönetimde yer alması sağlanmalıdır.
Aksi takdirde gelişmiş bir hukuk devleti değil az gelişmiş bir aşiret devlet olmaya mahkûm oluruz. Ahbap çavuş kültürünü terk edip hukuk kültürünü edindiğimizde biz adam oluruz.
Kaynak http://www.makalemarketi.com/toplum-ve-haberler/hukuk/1399-ahbap-cavus-kulturu-hukuk-kulturunu-gecerse.html#ixzz3BlSSJtcF
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder