Venedikli Avukat
Roma'da bir kasap yan dükkanda çalışan berberi öldürmüştür. berber çok yakışıklı genç bir adamdır. başta kadınlar olmak üzere neredeyse bütün roma bu adama hayrandır. onu öldüren kasap ise görüp görülebilecek en çirkin ve kaba adamlardandır. kasabın berberi satırla doğrayarak hunharca öldürmesi halkta öyle büyük bir nefret uyandırmıştır ki kasabın diri diri yakılması, acılı yöntemlerle idam edilmesi istenmektedir. romalı avukatların üzerinde halk baskısı olduğundan kasabı savunmak istememektedirler, halkın nefretini kazanmaya cesaretleri yoktur. ancak dönemin yasalarına göre bir adam bir avukat tarafından savunulmadıkça da hakkında yargıya varılamamaktadır. kasabın davası bu nedenlerle devam edemediğinden ona venedikli bir avukat getirilmiştir. mahkeme günü avukat savunmasını yapmak için ayağa kalkar;
"onurlu roma halkı, jürisi, savcıları size venedik halkının, yargıçlarının ve savcılarının selamlarını getirdim"der. mahkeme salonu alkışlamaya başlar. alkışlar dinince avukat bir kez daha "onurlu roma halkı, jürisi, savcıları size venedik halkının, yargıçlarının ve savcılarının selamlarını getirdim" der. ancak bu kez salondakiler alkışlamaz ve "anladık da hadi savunmana geç" bakışları atarlar avukata. avukat üçüncü kez "onurlu roma halkı, jürisi, savcıları size venedik halkının,yargıçlarının ve savcılarının selamlarını getirdim" deyince yargıçlardan biri dayanamaz ve "sen bizimle alay mı ediyorsun! burası ciddi bir mahkemedir!" diye avukatı azarlar. tüm salonda kızgın mırıldanmalar duyulmaktadır. avukat durumu şöyle açıklar;
"sayın yargıçlar ve sevgili roma halkı,
siz tanrının selamını 3 kere almaya bile dayanamadınız. ricardonun (kasap) öldürdüğü berber her sabah ikisi de dükkanlarını açarken "eyy ricardo! senin kadar çirkini görülmüş müdür acaba?! neden kendini öldürüp de bu çirkinliği yok etmiyorsun!" demekteymiş. savunmam bu kadardır." der ve ricardo'yu idam edilmekten kurtarır. ricardo'nun cezası oldukça hafifler.
İdam Cezası
abd'de idam cezası almış bir mahkum idam sehpasına getirilir.idam cezaları infaz edilirken mahkumun avukatının da cezanın infazı sırasında orada olması gerekmektedir.bu nedenle mahkumun avukatı da oradadır.mahkumun boynuna ip geçirilir,sehpa tekmelenir.o sırada avukat hemen ipi keser.mahkuma hiçbir zarar gelmemiştir.avukat idam cezasının kişinin asılmasının öngörüldüğünü,müvekkilinin zaten asıldığını söyler ve kişinin aynı suçtan iki kere yargılanamayacağını öne sürer.bu şekilde müvekkilini ipten döndürmekle kalmamış aynı zamanda hürriyetine de kavuşturmuştur.bu olaydan sonra idam cezası mevzuatta "mahkum ölene kadar asılma" olarak değiştirilmiştir.
**2005'te yaşanmıştır.
Ünlü Avukatın Kaybettiği Tek Dava
Ünlü bir futbolcu karisini öldürmekle suçlaniyordu.
Futbolcu yakalanmisti. Ama karisinin cesedi ortada
yoktu.
Durusma Amerikan filmlerindeki gibiydi. Futbolcu sanik
sandalyesinde oturuyordu. Kucak dolusu parayla tuttugu
avukati jüriyi ikna etmeye ugrasiyordu:
"Sayin jüri üyeleri, müvekkilimin suçsuz olduguna
yürekten inaniyorum. Buna az sonra sizler de
inanacaksiniz.
Neden mi? Bakin, simdi 1' den 10' a kadar sayacagim ve
müvekkilimin öldürdügü iddia edilen karisi bu kapidan
içeri girecek... 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10..."
Bütün jüri kapiya döndü. Kimse girmedi içeri.
Avukat bir savunma dahisiydi, öldürücü hamlesini
yapti:
"Bakin, siz de kadinin öldügüne inanmiyorsunuz. Çünkü
hepiniz içeri girecek diye kapiya baktiniz. Iste
karari buna göre vermenizi talep ediyorum."
Jüri, ünlü futbolcuyu suçlu buldugunu bildirdi ve dava
bu sekilde sonuçlandi.
Mahkeme çikisinda avukat, bayan jüri baskanina
yaklasti:
"10' a kadar saydigimda siz de diger üyeler gibi
kapiya bakmistiniz. Neden böyle bir karara imza
attiniz?"
"Dogru" dedi jüri baskani; "Ben de kapiya baktim, ama
müvekkiliniz kapiya bakmiyordu!. ."
NOT: En iyi analist her kes bir noktaya bakarken, o
noktaya yönelen bakislari izleyen kisidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder