Satrançtaki temel amaç, rakip şahı mat etmektir. İstisnaları saymazsak, satranç iki tarafın savaşını temsil eden bir oyundur. Taraflar, bu savaşı kazanmak için savaş alanında (64 karelik satranç tahtası) çarpışır. Ya bir taraf oyundan galip ayrılır, ya da oyun berabere biter.
Satrançta taraflar, beyaz ve siyah renkli taşlarla birbirinden ayrılır. Taşlar tahtada karşılıklı olarak konumlanır ve beyaz taraf rakibini yenmek için ilk hamlesini yapar. Oyuncuların kuvvet dereceleri, özel bir puanlama yöntemiyle belirlenir.
Başlıktaki konuya gelecek olursak; avukatlık ve satranç oyunu arasında benzerlikler bulmak gayet mümkün. Davacı, davalı ve avukatlarını, oyundaki taraflar olarak görebiliriz.
Satrançta kazanabilmek için savaş alanındaki durumlar gözlenir, ve ona göre en uygun strateji veya stratejiler belirlenir.
Davalarda da durumları değerlendirmek ve ona göre davranmak gerekir. Tarafların uygulayacağı stratejiler, sonucu mutlaka etkileyecektir. Eğer bir tarafın, daha dava başlamadan, davadan büyük ihtimalle kazançla ayrılacağı ortadaysa, bu tarafı satrançtaki kuvvet derecesi yüksek oyuncuya benzetebiliriz.
1700 puanlı kişinin, 2700 puanlı kişiyi yenebilme ihtimali oldukça düşüktür. Oyuncunun antrenmanları, oyun tecrübeleri ve yeteneği, kuvvetine mutlaka yansır. Aynı şekilde avukatın eğitiminin, tecrübesinin ve sözel yeteneğinin, tarafın kuvvetini arttıracağı aşikardır.
Tarafların davadan vazgeçmesini, oyundaki beraberliğe benzetebiliriz. Satranç oyununda 3 evre vardır. Bu evreler açılış, oyun ortası ve oyun sonudur. Genelde açılış aşamasında taşlar uygun şekilde konumlandırılarak geliştirilir ve gerekiyorsa şah güvenli bir noktaya alınır.
Oyuncular kendi oyun stiline uygun açılışlar üzerine odaklanır. Genelde maç öncesi rakiplerinin daha önceden kullandığı açılışları ve oyun stilini inceleyerek, bu açılışlara uygun açılış hazırlığı yaparlar.
Avukatlar da tıpkı bir satranç oyuncusu gibi bir dava süreci öncesi hem dava konusu hem de karşı taraf avukatı ile ilgili araştırma ve çalışmalar yapar. İçtihat ve mevzuatları inceler ve bu doğrultu da dava dilekçesini hazırlayarak, dava sürecini başlatır. Davada ki tarafına göre ( davacı, davalı ve benzeri ) stratejisini belirler.
Satranç ve avukatlık bir çok anlamda bir birine benzerlik gösterir. Bir çok avukatın aynı anda mükemmel bir satranç oyuncusu olduğunu, hukuk bürolarında özel satranç takımlarının bulunduğunu, sizde duymuş veya görmüş olabilirsiniz.
Yazımızda da değinilen metaforlar göz önünde bulundurulduğunda, başarılı avukatların aynı anda iyi birer satranç oyuncusu olduğunu rahatlıkla dile getirebiliriz. Kaynak: microdestek.com.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder